Ah şu kader anlayışımız!

İslam Düşünce Tarihi ve Kader Özgürlük Sorunu

İslam düşünce tarihi, kader ve özgürlük sorunuyla başlar. Sahabiler arasında cereyan eden Cemel ve Sıffin savaşları, sadece siyasi sonuçlar doğurmamış, aynı zamanda İslam’da nazari tefekkürün bütün dönemlerini şu veya bu ölçüde etkileyecek özgür irade sorununu da doğurmuştur. Sorun kısaca şöyle özetlenebilir: Allah, mutlak bilgi, irade ve kudret sahibi olduğuna göre âlemde meydana gelen bütün oluşları biliyor, irade ediyor ve yapıyor demektir. Hal böyle iken ilahî irade ve kudret karşısında insanın kendi iradesiyle gerçekleştirdiği fiillerinde bağımsızlıktan bahsetmek ve insana bir faillik atfetmek mümkün müdür? Konuyla ilgili erken dönem Müslüman düşünürler üç farklı çözüm önermiştir.

  • Cebriyye: İnsanın hiçbir şekilde kudretinin bulunmadığı ve fiillerini tamamen Allah’ın irade edip yarattığı görüşü.
  • Mutezile: İnsanın teklife konu olan iradi fiillerini kendisinin irade ettiğini ve Allah’ın verdiği kudretle gerçekleştirdiğini savunan görüş.
  • Ehl-i Sünnet: Allah’ın ezelde insanın bütün fiillerini irade ettiğini savunan görüş. İnsan iradeli fiillerinin yaratıcısı değil kesbedicisidir.

Son yüzyılda ortaya atılan bir iddia, Ehl-i Sünnetin kader anlayışının tembelliği, uyuşukluğu ve her şeyi kadere bağlamayı teşvik ederek geri kalmamıza yol açtığını öne sürmektedir. Ancak bu iddia, hareket noktasını tamamen Osmanlı döneminden almaktadır. Gerçek sorun ise bu iddiayı dile getirenlerin, kendi dönemlerini oluşturan disiplinleri ve bilgi birikimini anlamak gibi bir zahmete katlanmamalarıdır. Tarihin dinamiklerini anlamak yerine kolaycı bir şekilde kader inancını suçlamak, sorunlarımızın çözümüne katkı sağlamaz.

Ehl-i Sünnetin kader anlayışı, Müslüman devletlerin hâkim anlayışı haline gelmiş olup, tarihin farklı dönemlerinde başarılı devletlerin de temel inançlarından biri olmuştur. Ehl-i Sünnetin Mâtürîdî kanadının kader anlayışı, Türk devletleri tarafından da devam ettirilmiş ve başarılı sonuçlar ortaya çıkmıştır. Kader inancının geri kalmışlığa sebep olduğu iddiası, tarihsel gerçeklerle örtüşmemektedir ve asıl sorun, sorunlarımızı eskinin din anlayışıyla açıklama hastalığından vazgeçip daha ciddiye almamız gerektiğidir.

Related Posts

İsviçre’de enflasyon nisanda geriledi

İsviçre’de yıllık enflasyon nisanda beklenenden daha fazla yavaşlayarak yüzde 0’a geriledi ve haziranda faiz indirimi daha yapılmasını destekledi.

İBB’nin Hamidiye Su ürünlerine yüzde 20 zam

İBB’nin Hamidiye Su ürünlerine yüzde 20 zam

Zamlar resmen açıklandı: 25 bin liralık kira 37 bin lirayı geçti

TÜİK’in 2025 yılı Nisan ayı enflasyon verilerini açıklamasının ardından ev sahipleri ve kiracılar, zam oranlarını araştırmaya koyuldu. Yıllık bazda yüzde 37,86 olarak açıklanan enflasyon oranının ardından kiralarda uygulanabilecek üst sınır zam oranı ise yüzde 48,73 oldu. 25 bin liralık kira, 37 bin lirayı geçti…

Altın güç topluyor: Kritik karar öncesi gözler çarşamba gününde

Altın fiyatları geçtiğimiz hafta yaşadığı düşüşün ardından, yatırımcıların ABD Merkez Bankası’nın (Fed) faiz kararına odaklandığı yeni haftaya yükselişle başladı. Peki, altın için beklentiler ne yönde?

İndirim geliyor! İşte güncel akaryakıt fiyatları

Brent petrol ve döviz kurundaki hareketlenme akaryakıt fiyatlarını da yakından etkiliyor. Dalgalanmalar akaryakıta indirim ve zam olarak yansırken, sektör kaynaklarından öğrenilen bilgiye göre otogazın fiyatı 1 lira 20 kuruş düşecek. İndirimin …

Otogaza indirim beklentisi: Güncel benzin, motorin ve LPG fiyatları

Brent petrol ve döviz kurundaki dalgalanmalar, vergi artışları gibi faktörler akaryakıt fiyatlarında sürekli değişimlere neden oluyor. Bu durum, benzin, motorin ve LPG fiyatlarının güncel durumunu etkiliyor. Öne çıkan gelişmelerden biri de otogaz fiyatlarında beklenen indirim. Sektör kaynaklarına göre, otogazın litre fiyatında 1 lira 20 kuruşluk bir azalma bekleniyor. Peki, 5 Mayıs 2025 itibarıyla güncel akaryakıt fiyatları ne kadar?

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir