Arjantin’de Javier Milei dönemi: Ailesiyle ilişkisi nasıldı, ‘deli’ lakabını nasıl aldı?
6 mins read

Arjantin’de Javier Milei dönemi: Ailesiyle ilişkisi nasıldı, ‘deli’ lakabını nasıl aldı?

Arjantinlilerin değişim arzusu, bilinmeyene karşı duydukları korkuya galip geldi.

19 Kasım’da yapılan seçimlerin ardından Arjantin’in 12. cumhurbaşkanı seçilen aşırı sağcı Javier Milei, 10 Aralık’ta resmi olarak göreve başlayacak.

Çeşitli politikacıları görevden almak, kamu harcamalarını kısıtlamak, Arjantin pesosu yerine ABD doları getirmek ve Merkez Bankası’nı kapatmak gibi tartışmalı vaatlerine rağmen Milei, solcu rakibi Sergio Massa’yı oyların yüzde 55,7’sini alarak yendi.

Milei’nin bugüne nasıl geldiğini anlamak için dört özelliğini inceledik.

1. Ailesiyle ilişkisi

Milei, 22 Ekim 1970’te Buenos Aires’te İtalya kökenli orta sınıf bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi ve Villa Devoto mahallesinde büyüdü.

78 yaşındaki Norberto Horacio Milei adlı babası otobüs şoförüydü ve daha sonra bölgede yedi farklı ulaşım hattının sahibi oldu.

Annesi ise 73 yaşındaki Alicia Luján Lucich.

Giyim tarzı, konuşması ve davranışları nedeniyle çok küçük yaştan itibaren Milei’ye El loco (deli) lakabı takıldı.

Çocukluğuna damga vuran olay ise ailesinden gördüğü fiziksel ve psikolojik kötü muameleydi.

Milei’nin anlattığına göre her şey 2 Nisan 1982’de başladı.

Dönemin Cumhurbaşkanı Leopoldo Galtieri, Arjantin birliklerinin İngiltere kontrolündeki Falkland Adaları’nı işgalini televizyondan duyuruyordu.

O sırada 11 yaşında olan Milei, babasına dönüp iki ülkenin ordusu arasındaki eşitsizlikten dolayı Arjantin’deki askeri hükümetin verdiği bu kararın “çılgınlık” olduğuna inandığını söyledi.

Beş yıl sonra verdiği bir röportajda Milei bundan sonra olanları şöyle anlatıyor:

“Babam öfke krizine girdi. Beni yumruklamaya ve tekmelemeye başladı. Mutfağın her yerinde beni tekmeledi.”

Milei, babasının fiziksel ve psikolojik şiddetinin çocukluğu boyunca devam ettiğini, annesinin de çok iyi davranmadığını söylüyor.

Bugünlerde çocukluğunda yaşadıklarından söz ederken ise başına gelenlerin kendisini güçlendirdiğini ve şu an hiçbir şeyden korkmadığını belirtiyor.

2. En büyük destekçisi kız kardeşi

Anne ve babasıyla kötü ilişkisine rağmen Milei, yakınları tarafından El Jefe (patron) olarak tanınan küçük kız kardeşi Karine Milei ile çok iyi anlaşıyor.

Seçim sonuçlarını öğrenir öğrenmez yaptığı ilk konuşmada, “Onsuz bunların hiçbiri mümkün olmazdı” dedi.

Milei, daha önce Karina ile ilişkisini Musa peygamber ve kardeşi Harun’un bağına benzeterek şöyle konuşmuştu:

“Musa iyi bir liderdi ama popüler değildi. Tanrı kitlelerle iletişim kurması için Harun’u gönderdi. Musa için Harun neyse, ben de Kari için oyum.”

Katolik olduğunu söylemesine rağmen Milei, Papa Francesco’nun, “Katil komünistlere yakınlık duyduğunu” söylüyor ve Papa’yı “kötülüğün yeryüzündeki temsilcisi” diye niteliyor.

Çocuğu olmayan Milei, köpeklerinin çocukları olduğunu söylüyor.

Ağustos’ta yapılan ön seçimleri kazandığında Milei, “Dört ayaklı küçük çocuklarıma zaferleri için teşekkür ediyorum” dedi.

Öte yandan Milei’in biyografisini yazan Juan Luis González, “El Loco” adlı kitabında cumhurbaşkanının ölen evcil hayvanıyla bir medyum aracılığıyla iletişimini sürdürdüğünü söylüyor.

Bilinen iki eski kız arkadaşı şarkıcı Daniela Noemí Pérez ve eski Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cristina Fernández de Kirchner’in taklitleriyle ün kazanan komedyen Fátima Flórez .

3. Televizyon kariyeri

Milei, 2021 yılında milletvekili seçildi ancak siyasi hayatı bundan önce, katıldığı televizyon programlarıyla başladı.

Ekonomi yorumcusu olarak televizyon ve radyo programlarına katılırken kendine özgü tarzı ve farklı bakış açılarıyla ünlendi.

Yeni cumhurbaşkanını televizyon programına ilk çıkaranlardan biri olan Arjantinli gazeteci Roberto García, Milei’in “diğer ekonomistlerden farklı şeyler söylediğini” vurguladı.

Aynı dönemde Ámbito Financiero gazetesinin genel yayın yönetmeni de ekonomi hakkında konuşmak üzere programına davet ettiğinde, Milei’in hiddetli ses tonu sayesinde dikkatleri uzun süre üzerinde tutabildiğini söyledi.

Uzun yıllar ekonomi profesörü olarak görev yapan Milei, televizyon programlarında dolarizasyonu savunduğu ve 70’li ve 80’li yıllardaki askeri hükümetin ardından insan hakları konusunda varılan uzlaşmayı eleştirdiği “kültürel savaşı” desteklemeye başladı.

Milei böylece değişime hevesli insanların ekonomik kaygılarıyla nasıl bağlantı kuracağını bilen bir figür inşa etti.

4. Yıllar içinde radikalleşen görüşleri

Milei 2021 yılında kendini, “Ben liberal bir özgürlükçüyüm. Felsefi olarak bir piyasa anarşistiyim” ifadeleriyle tanımladı.

Ancak düşünceleri hep böyle değildi.

Belgrano Üniversitesi’nde ekonomi okurken ve daha sonra Ekonomik ve Sosyal Kalkınma Enstitüsü (IDES) ve Torcuato Di Tella Üniversitesi’nde (UTDT) yüksek lisans yaparken Milei, “klasik bir liberal” olduğunu söylüyordu.

Yıllar içinde daha radikal pozisyonlara yöneldi.

Cumhurbaşkanlığı seçimine aday olduğunda, “Devleti bir düşman olarak görüyorum, vergiler köleliğe engel, liberalizm insanları hükümdarların baskısından kurtarmak için yaratıldı” ifadelerini kullandı.

19 Kasım’da yaptığı ilk açıklamada ise Milei, “sınırlı devlet gücü” ve “özel mülkiyete ve serbest ticarete saygı” sözü verdi.

Ancak kürtaja karşı duruşu, birçok kişinin Milei’yi liberal olarak sınıflandırmakta tereddüt etmesine neden oluyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir