Seçim boyunca sadece miting yapmaya değil medyayı da aktif kullanmaya özen gösterdiklerini söyleyen Bulut, “Genel Başkanımız liderliğinde Parti Meclisi üyelerimizle, milletvekillerimizle, il ve ilçe örgütlerimizle, kadın ve gençlik kollarımızla, üyelerimizle sahada olduk. Risk ve fırsat analizi yaparak, fırsatın yüksek olduğu ya da riskin bulunduğu, kazanma çizgisinin hemen altında ve üstünde olduğumuz yerlere ağırlık verdik. Reklam kampanyalarımızı ve yerel seçim beyannamemizi, şehirlerimizin billboardlarına, TV’lere reklam olarak ve sosyal medyaya da sponsorlu olarak girdik. Yani hem sahada hem de dijitalde olduk” ifadelerini kullandı.
‘TRT BOYKOTUNU KIRDIK’
TRT’nin kendilerini göstermediği için alternatif yollar kullanma ihtiyacı duyduklarını da söyleyen Bulut, “Mart ayında ‘müsait günleri’ olmadığı için 81 saniyelik reklam filmimizi kamu yayıncısı TRT’ye yayınlatamadık. İktidar medyasının ambargosunu, sosyal medyanın avantajlarını değerlendirerek kırdık. Seçim öncesi açtığımız kurumsal X hesabımız CHP İletişim’de iktidarın kara propagandalarının önüne geçtik” dedi. Muhalefetin ittifaksız girdiği seçimde ekonomik söylemlerle farklı görüşlerdeki seçmeni birleştirmeyi hedeflediklerini belirten Bulut, “Bu sayede CHP, iktidarın baskısı altında olduğunu düşünen, ekonomik sıkıntıdan bunalan herkesin kendini ait hissettiği, herkesin buluşabileceği bir parti haline geldi. Kıyıya mahkûm olan CHP, her kesimin partisi oldu. Sandıkta, ekonomik sıkıntıdan bunalan emekçilerimiz, 10 bin TL sefalet ücretine mahkûm edilen emeklilerimiz, ülkeyi terk etmeyi planlayan gençlerimiz, atanamayan öğretmenlerimiz, staj mağdurları, kademeli emeklilik bekleyen milyonlarca vatandaşımızla Türkiye İttifakı’nı kurduk. Yüzde 25’lik cam tavanı tuzla buz ettik ve tarihi bir başarı yakaladık” diye konuştu.
